Oğuz Dicle, 2012 İzmir
Satirik heykel 1800’lü yıllarda yaşayan Honore Daumier’in bize armağanıdır. Daumier aynı zamanda bir karikatüristti. Ülkemizde de satirik heykel üreten çok sayıda sanatçı oldu. Ancak bu sanatçılardan sadece biri, Mehmet Aslan, sürekli ve her seferinde bizi şaşırtan bir üretkenlikle, akla gelen her malzemeyi kullanacak cesaret ve yetenekle satirik heykeller armağan etmeyi başardı. Grafikçi birikiminin sağladığı derin soyutlama becerisiyle nesneleri hiç hayal edemeyeceğimiz yönleriyle yeniden oluşturan Aslan, üç boyutta yaşattığı bu etkileşimi eserlerine ustaca giydirdiği sosyal mesajlarla aracılığı ile zenginleştiriyor. Dönüşen nesneler hayal gücümüzü çoğaltırken ortaya çıkan heykellerde yaşamda olduğu gibi karşıtlıklar, ikilemler, diyalektik çelişkiler bir kez daha yerlerini alıyorlar. Onun heykelleri dişil bir form dünyası da sayılabilir. Aslan’ın satirik heykellerinde mizah, keyifli bir sos halinde hem verdiği mesajda, hem de kullanılan malzemede yerini buluyor. Tıpkı Daumier gibi bir karikatürist olan Mehmet Aslan bu yeni satirik heykel sergisi ile bir kez daha bizi plastik sanatlar dünyasında zevkli bir geziye çıkarıyor. Sıradan bir nesnenin sihirli dönüşümünü, bir şaşırmanın ardından gelen gülümsemelerle, üç boyutta yaşama ayrıcalığı sağlıyor bizlere..